Aykan: “Toplumların varlığını sürdürmesi için jeoçeşitlilik şart”
Balıkesir Jeoloji Mühendisleri Odası ve İda Madra Jeoparkı Uluslararası Jeoçeşitlilik Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Jeoloji Mühendisleri Balıkesir İl Temsilcisi Aysun Aykan toplumların varlığını sürdürebilmeleri için jeoçeşitliliğin şart olduğuna dikkat çekerken İda Madra Jeoparkı Koordinatörü Prof. Dr. Recep Efe ise jeomirasın 4,5 milyar yaşındaki yer kürenin insanlara sunduğu değer olduğunu kaydetti.
Aysun Aykan: “Jeolojik varlıklarımız yok edilmesin”
Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilcisi Aysun Aykan jeolojik varlıkların yok edilmesine karşı toplumsal duyarlılığın gelişmesi gerektiğini ifade ederek, “Dünya gezegenimiz, zengin bir doğal ve kültürel çeşitliliğe sahiptir. Dünya gezegenimizin 4,5 milyar yıllık yaşamı boyunca herhangi bir dönemde meydana gelmiş, jeolojik varlıklarımızın yok edilmesine karşı toplumsal duyarlılığın oluşturulması gerekiyor, Jeoçeşitlilik, doğanın canlı olmayan tüm bileşenlerini içerir. Dünyamız, çok sayıda mineral türleri, yüzlerce kayaç çeşidi, milyonlarca fosil türü, yeryüzü şekilleri, topoğrafyası, volkanik aktiviteleri, mağaraları, jeolojik ve morfolojik süreçler ile çok zengin bir jeoçeşitliliğe sahiptir. Jeoçeşitlilik; prestijli bölge kimliği, uluslararası tanınırlık, Jeoturizm, eğitim, ekonomik kalkınma ve kültürel değerlerle ülkelerin gelişmesine önemli katkıda bulunur” dedi.
“İhtiyaç duyulan hammaddeler jeoçeşitliliğin bileşenleri”
Biyolojik çeşitliliğin ve ekosistemin temelini oluşturan jeoçeşitlilik, insanlığa birçok fayda sağladığını kaydeden Aykan, “Kullandığımız tüm cihazların üretilmesi için ihtiyaç duyulan ham maddeler, içinde yaşadığımız evlerin yapı malzemeleri, enerji kaynakları, ziyaret ettiğimiz açık hava ortamları jeoçeşitliliğin bileşenlerindendir. Bu yüzden jeoçeşitlilik kavramı çok önemlidir; Toplumlar özellikle modern toplumlar jeoçeşitlilik olmadan varlığını sürdüremez. Her yıl 6 Ekim’de kutlanacak Uluslararası Jeoçeşitlilik Günü, jeolojik mirasın önemi ve jeoçeşitliliğin korunması konusunda toplumlarda farkındalık oluşturabilmek için büyük bir fırsat” diye konuştu.
“Jeolojik olaylar kaynakların oluşmasını sağlar”
İnsanların yaşamını şekillendiren jeoçeşitlilik, aynı zamanda doğa kaynaklı afetler gibi jeolojik olayların bir sonucu olduğunu belirten Aysun Aykan, “Yıkıcı etkileri olsa da, bazen afet yaratsa da jeolojik olaylar aslında Dünya üzerindeki canlı yaşamı için önemli kaynakların oluşmasını sağlar. Tüm bu nedenlerle jeoçeşitliliğin korunup gelecek nesillere aktarılması çok önemlidir. Jeoçeşitliliğin korunması gereken bu kısımları, jeolojik miraslardır; Belirli bir özelliği olan ve önemli bir jeolojik olayı temsil eden mineral, kayaç, fosil veya yeryüzü şekillerine jeolojik miras denir. Dünya mirası varlıkları, jeositleri korumak, yönetmek ve yerel kalkınmaya öncülük etmesini sağlamak amacıyla jeoparkların ve diğer koruma alanlarının oluşturulmasını, projelerin geliştirilmesini desteklemek çok önemlidir. Jeolojik mirasın korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasını sağladığı için ve yerel kalkınmada jeoparkların önemi büyük olduğu için jeopark potansiyeli olan her ilde bir Jeopark olmasının, hedeflerimiz arasında yeralması gerektiğini düşünüyorum.6 Ekim Uluslararası Jeoçeşitlilik Gününde, toplumun tüm bileşenlerini ülkemizin sahip olduğu Jeoçeşitliliği korumaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Recep Efe: “Jeomiras 4,5 milyar yaşındaki yer kürenin bize sunduğu değerlerdir”
İda Madra Jeoparkı Koordinatörü Prof. Dr. Recep Efe de insan ile yeryüzü arasında sıkı bir bağ bulunduğunu belirterek, “Jeomiras 4,5 milyar yaşındaki yer kürenin bize sunduğu değerlerdir. Bunlar etrafımızdaki dağlar, ovalar, kayaçlar, minerallar, vadiler, toprak, mağalar, kanyonlardır. İnsanoğlu bunlarla iç içe bir yaşam sürer. Jeomiras insanoğlunun yaşamına katkıda bulunur. Sedimanlar ve kayalar kirli suları filtre ederek çevre temizliğine katkı yapar. Tarım için en önemli unsur olan Toprak kayaçların çözünmesiyle oluşur. Kayaçlar yapı malzemesi, vadiler bir sığınak, yaylalar havyanlar için otlak, ovalar tarım ürünlerinin yetiştirildiği yerlerdir. Yerküreyi oluşturan jeolojik ve jeomorfolojik unsurlar global ısınma ve iklim değişikliklerini anlamamıza ve yorumlamamıza yardımcı olur. Kanyonlar, mağaralar, kıyı ve diğer jeomorfolojik şekiller turizm yolu ile insanlara ekonomik katkı yapar. Yeryüzündeki jeoçeşitlilik adeta bir laboratuvardır. Bu laboratuvardan faydalanarak doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını öğrenmek mümkün olur. Bu sayede misafir olduğumuz yerküreye zarar vermeden gelecek nesillere iyi bir miras bırakabiliriz. İda Madra Jeoparkı bu konuda önemli bir farkındalık oluşturmaktadır. İda Madra Jeoparkı’ndaki jeolojik ve jeomorfolojik miras hem yerel kalkınmaya katkı yapmakta ve hem de gezegenimizi tanımamıza yardımcı olmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.